Gebelik Döneminde Beslenme Programı

Bir bebek sahibi olmak, dünyada verilmiş olan en güzel hediyedir. Sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek birçok faktörün etkisi altındadır. Yaş ve kalıtımsal faktörleri kontrol edemeyiz, ancak gebelik süresince yeterli ve dengeli beslenerek, gebeliği olumsuz etkilediğini bildiğimiz alkol, sigara, ilaç kullanımı gibi faktörlerden kaçınarak sağlıklı bebekler dünyaya getirebiliriz. Bu nedenle, bebeğin ve annenin sağlıklı olmasının temel ilkesi; yeterli ve dengeli beslenmedir. Gebelik süresince annenin yetersiz ve dengesiz beslenmesi ile be­bekte bazı sorunlar oluşabilir:

  • Zamanından önce, erken doğum (prematüre)
  • Düşük doğum ağırlıklı bebek (doğum ağırlığı 2500g’ın altında olan­lar)
  • Bedensel ve zihinsel gelişimi yetersiz bebek doğumları
  • Ölü doğumlar gibi

Gebelikte anne;

  • Kendi enerji ve besin öğeleri gereksinmelerini karşılamak,
  • Vücudundaki depolarını dengede tutmak,
  • Anne karnındaki bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişmesini sağlamak,
  • Emzirmeye hazırlık için salgılanacak sütün içeriğini karşılamak için yeterli ve dengeli beslenmelidir.

Gebelikte anne adayı yetersiz ve dengesiz beslenirse ciddi sağlık sorunları ile karşılaşabilir;

  • Kansızlık (anemi)
  • Kemik dokusu bozuklukları (osteomalasia)
  • Gebelik zehirlenmesi (toksemi)
  • Ödem
  • Ağırlık kazanımının yetersiz olması ile birlikte bebek ve anne sağlığının bozulması
  • Anne ve bebek ölümleri
  • Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğumları
  • Bebekte zihinsel ve fiziksel gelişim bozuklukları görülebilir.

Gebelikle birlikte vücutta birçok değişiklikler olur ve bunlara bağlı olarak da anne adayları
Gebelikte en çok mide-barsak rahatsızlıkları görülür. Gebelikteki hormonal değişikliklere bağlı olarak görülen mide-barsak rahatsızlıkları; sabah bulantıları, kabızlık, mide ekşimesi ve şişkinliktir.

 

Bulantılar
Daha çok gebeliğin ilk üç ayında görülen bulantılar, özellikle östrojen düzeylerindeki artış nedeni ile ortaya çıkmaktadır. Bazı gebeler için sabah bulantıları geçici iken bazıları için bu durum sürek­li olabilir. Gebe kadınlarda ağırlık ve su/elektrolit kaybına (dehidratasyon) neden olabilecek düzeyde ağır mide bulantısı/aşırı kusma görülebilir. Bulantılara engel olmak için beslenmede yapılabilecek bazı ufak değişiklikler, anne adaylarını rahatlatacaktır.

  • Gebe kadınların koku alma duyuları çok hassas olduğu için, normal zamanda kötü olmayan kokular bu dönemde rahatsız edici olabilir. Fazla baharatlı, kokusu yoğun besinlerden ve yoğun kokulu ortamlardan bir süre uzak kalabilirsiniz.
  • Sabah yataktan kalkmadan önce; kraker, sade kızarmış ekmek veya tahıldan yapılan kuru besinleri (kahvaltılık tahıllar, mısır gevreği vb.) tüketin. Bu yolla mide asit düzeyi azaltılabilir.
  • Midenizin boş kalmasını engellemek için; gün boyunca azar azar ve sık aralıklarla besin tüketmelisiniz. İçecekleri ise öğünler ile birlikte değil öğün aralarında içiniz. Öğünlerinizi yavaş tüketiniz.
  • Sade makarna, kraker, patates, pirinç, meyve ve sebze gibi kolay sindirilebilir karbonhidratları tercih ediniz.
  • Kızartmalardan ve yağ içeriği yüksek besin tüketiminden kaçınınız.

GEBELİKTE ÖNERİLEN BESİNLER VE MİKTARLARI

Gebelikten dolayı artan enerji ve besin öğesi ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için gebe kadının normal zamanda yediklerine ek olarak tüketmesi gereken besinler, miktarları ve beslenme ilkeleri şunlardır:

  • Bir su bardağı kadar süt veya yoğurt veya 2-3 kibrit kutusu kadar peynir veya 1-2 kaşık çökelek . Süt veya yoğurt çorbalar içinde de (sütlü çorba, yoğurtlu çorba) tüketilebilir
  • Bir adet yumurta veya yumurta kadar et, tavuk, balık. Bu besinler tüketilemiyorsa kurubaklagil yemekleri, mercimekli veya nohutlu çorbalar tüketilebilir
  • Yemeklerle birlikte C vitamininden zengin sebzeler (maydanoz, kıvırcık, lahana, biber, domates, karnabahar vb.) meyveler (kuşburnu, portakal, mandalina, elma, şeftali vb. ) ve taze meyve suları tüketilmelidir.
  • Sebzelerin ve kuru baklagillerin haşlama sularının dökülmesi vitamin ve mineral kayıplarına neden olacağı için haşlama suları dökülmemelidir.
  • Yemeklerde iyotlu tuz kullanılmalıdır. Yüksek tansiyon (hipertansi­yon) varsa yemekler tuzsuz veya az tuzlu pişirilmelidir.
  • Yemekler azar azar ve sık sık tüketilmelidir.
  • Satın alınırken taze besinler tercih edilmelidir. Konserve, beklemiş besinler ve hazır besinler yerine taze ve doğal besinlerin tüketilmesine özen gösteril­melidir.
  • Sıvı alımı asla ihmal edilmemeli, günde en az 8-10 bardak su içil­melidir. Özellikle kabızlık şikayeti varsa bol su içerek, kabuğu ile yenen meyveleri tüketerek, her öğünde sebze ve salata gibi bol posalı besinlere yer vererek ve yürüyüş yaparak bu sorunun önüne geçilebilir.